Beş Hececiler” adıyla anılan, Hecenin
Beş Şairleri [Orhan
Seyfi (Orhon) 1890-1972; Halit Fahri (Ozansoy) 1891-1971; Enis Behiç (Koryürek) 1891-1949; Yusuf
Ziya (Ortaç) 1895-1967; Faruk
Nafiz (Çamlıbel)1898-1973]
Beş Hececilerin şiir anlayışındaki öne çıkan nitelikleri;
1-Ferdi duyarlılıkları, eski korsan hikâyelerini, yurt köşelerini ve Anadolu gerçeklerini şiire aktarmışlardır.
2-Yerli milli bir sanat ve tarih motifleri yaşanan hayat dilimleriyle örülü bir memleket edebiyatı meydana getirmeyi amaçladılar.
3-Hece ile serbest müstezatlar denemişlerdir.
4-Mısra kümelendirme de dörtlü esasına bağlı kalmayıp yeni yeni biçimler aramışlardır.
5-Bir olay ya da hikâye anlatmak için beyit beyit uzun şiirler yazdılar.
6-Nesir cümlesini şiire aktarmışlardır.
7-Toplumsal konuyla uğraşmamış kişisel konularda şiirler yazmışlardır.
8-Memleket konularıyla fazla ilgilenmemişlerdir.
1-Ferdi duyarlılıkları, eski korsan hikâyelerini, yurt köşelerini ve Anadolu gerçeklerini şiire aktarmışlardır.
2-Yerli milli bir sanat ve tarih motifleri yaşanan hayat dilimleriyle örülü bir memleket edebiyatı meydana getirmeyi amaçladılar.
3-Hece ile serbest müstezatlar denemişlerdir.
4-Mısra kümelendirme de dörtlü esasına bağlı kalmayıp yeni yeni biçimler aramışlardır.
5-Bir olay ya da hikâye anlatmak için beyit beyit uzun şiirler yazdılar.
6-Nesir cümlesini şiire aktarmışlardır.
7-Toplumsal konuyla uğraşmamış kişisel konularda şiirler yazmışlardır.
8-Memleket konularıyla fazla ilgilenmemişlerdir.
Faruk Nafız Çamlıbel(1898-1973) ;
-Şiire 1.dünya savaşında aruzla başladı.
Daha sonra da hece vezniyle şiirler yazmaya başladı; fakat heceyle şiirler
yazarken aruzla de yazmaya devam etti.
-Duygu ve düşünceyi bir arada yürüten, romantik ve realist konu ve hayatları işleyen şiirleriyle ün yapmıştır.
-Şiirlerinde Anadolu’yu ve memleket sevgisini anlatır.
-Şiirlerindeki başlıca temalar aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık ve ihtirastır.
-Dili sadece akıcıdır. Söz sanatlarına yer veren güçlü bir üslubu vardır.
-Duygu ve düşünceyi bir arada yürüten, romantik ve realist konu ve hayatları işleyen şiirleriyle ün yapmıştır.
-Şiirlerinde Anadolu’yu ve memleket sevgisini anlatır.
-Şiirlerindeki başlıca temalar aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık ve ihtirastır.
-Dili sadece akıcıdır. Söz sanatlarına yer veren güçlü bir üslubu vardır.
Eserleri:
Han Duvarları, Dinle Neyden, Çoban Çeşmesi, Gönülden Gönül’e,
Bir Ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, heyecan ve Sükun
Tiyatroları: Özyurt, Canavar, Akın, Kahraman
Tiyatroları: Özyurt, Canavar, Akın, Kahraman
Halit Fahri Ozansoy (1891 -1971) ;
İstanbul’da doğmuştur. Edebiyat öğretmeni
olmuş, iki yıl kadar Muğla ve Konya’da çalıştıktan sonra emekli oluncaya kadar
İstanbul’da görev yapmış ve bu kente ölmüştür. Önce aruz ölçüsüyle duygusal
şiirler yazmış; sonra Millî Edebiyat akımının etkisiyle hece ölçüsüne yönelmiştir. “Aruz’a Veda“ adlı
şiiriyle aruzu bırakmış, hece ölçüsünü kullanmaya başlamıştır. Şiirlerinde
dörtlüklerden sone’ye değin çeşitli nazım biçimlerini uygulamıştır. Bireysel,
egzotik temaları yeğlemiş; genellikle karamsar duyguları dile getirmiştir.
Eserleri: Rüya, Cenk Duyguları, Efsaneler, Zakkum,
Bulutlara Yakın, Gülistanlar ve Harabeler, Paravan, Balkonda Saatler, Sulara
Dalan Gözler, Hep Onun için, Sonsuz Gecelerin Ötesinde (şiir); Sulara
Giden Köprü, Âşıklar Yolunun Yolcuları(roman); Baykuş, ilk Şair,
Sönen Kandiller, 10 Yılın Destanı, Nedim, Hayalet, Bir Dolaptır Dönüyor, iki
Yanda (oyun), Darülbedayi Devrinin Eski Günleri, Eski İstanbul Ramazanları,
Edebiyatçılar Geçiyor (anı).
Yusuf Ziya Ortaç (1895-1967) ;
– İlk şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmış, Ziya Gökalp ile
tanıştıktan sonra hece ölçüsüyle yazmaya başlamıştır.
– Şiirlerinde günlük yaşamın çeşitli görünümlerini yalın
bir söyleyişle dile getirmiştir.
– Çıkardığı ”Şair” ve ”Akbaba” adlı
dergilerde yazıları yayımlanmıştır.
– Sürükleyici bir anlatımla, rahat okunur bir tarzda
yazdığı fıkralarında, edebiyatımıza siyasal mizahın başarılı örneklerini
kazandırmıştır.
– ”Kuş Cıvıltıları” adlı çocuk şiirlerinin yer aldığı
yapıtıyla çocuk edebiyatımıza katkıda bulunmuştur.
– ”Binnaz” adlı oyunu, edebiyatımızda hece ölçüsüyle
yazılmış ilk tiyatro yapıtıdır.
Eserleri :
– Şiir: Akından Akına, Bir Rüzgar Esti, Yanardağ,
Aşıklar Yolu, Bir Selvi Gölgesi, Cenk Ufukları, Oyun
– Tiyatro: Binnaz, Kördüğüm, Latife, Nikahta Keramet
– Roman: Şeker Osman, Kürkçü Dükkanı, Üç Katlı Ev, Sarı
Çizmeli Mehmet Ağa, Gün Doğmadan, Göç
– Gezi Yazısı: Ucuyla Avrupa
– Anı: Portreler
– İnceleme: Ahmet Haşim, Seyrani,Faruk Nafiz
– Antoloji: Halk Edebiyatı Antolojisi
Enis Behiç Koryürek (1891-1949)
– İlk şiirlerini servet-i fünun etkisinde yazdı.
– Şiire aruz vezniyle başlamıştır.
– Hece ile yazdığı ilk şiirlerinde aşk duygularına yer vermekle beraber, daha sonra kurtuluş savaşı yıllarında milli duyguları ve tarihi kahramanlıkları işleyen heyecan yüklü epik şiirler yazmıştır.
– Hece ile yazdığı ilk şiirlerinde aşk duygularına yer vermekle beraber, daha sonra kurtuluş savaşı yıllarında milli duyguları ve tarihi kahramanlıkları işleyen heyecan yüklü epik şiirler yazmıştır.
Eserleri:
Miras (1927)
Varidat-ı Süleyman (1949)
Orhan Seyfi Orhon (1890-1972)
- Şiire aruzla başlar daha sonra heceyle devam eder.
– Şiirlerinde daha çok şahsi konuları işler.
– Bazı şiirlerinde halk şiirinin şekillerini de kullanmıştır.
– Bireysel duyguları işleyen ahenkli ve zarif şiirlerinde temiz duru bir Türkçe kullanmıştır.
– Bazı şiirlerinde halk şiirinin şekillerini de kullanmıştır.
– Bireysel duyguları işleyen ahenkli ve zarif şiirlerinde temiz duru bir Türkçe kullanmıştır.
Eserleri:
Şiir:
Fırtına ve Kar (1919)
Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi (1919)
Gönülden Sesler (1922)
O Beyaz Bir Kuştu (1941)
Kervan (1946)
İşte Sevdiğim Dünya (1965)
Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi (1919)
Gönülden Sesler (1922)
O Beyaz Bir Kuştu (1941)
Kervan (1946)
İşte Sevdiğim Dünya (1965)
Düz Yazı:
Fiskeler (1922)
Asri Kerem (1942)
Dün Bugün Yarın (1943)
Kulaktan Kulağa (1943)
Hicivler (1950)
Gençlere Açık Mektup (1951)
Düğün Gecesi (1957)
Asri Kerem (1942)
Dün Bugün Yarın (1943)
Kulaktan Kulağa (1943)
Hicivler (1950)
Gençlere Açık Mektup (1951)
Düğün Gecesi (1957)

0 yorum:
Yorum Gönder